Asya piyasaları haftaya temkinli ama sakin bir başlangıç yaptı. İsrail ile İran arasındaki gerilim tırmanırken, yatırımcılar küresel ekonomiyi etkileme potansiyeli taşıyan bu krize rağmen panik yapmaktan kaçındı. Aynı zamanda petrol fiyatları yeniden yükselişe geçti. Bu gelişmeler, dünya genelinde merkez bankası toplantılarının yoğun olacağı bir haftaya jeopolitik belirsizlikle girildiğine işaret ediyor.
Gerilimin arttığı dönemde, Kanada’da düzenlenen G7 Zirvesi’nde ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifeleriyle gerilen uluslararası ilişkiler de gündemdeydi. Ancak para piyasalarında büyük dalgalanmalar yaşanmadı. ABD borsa vadeli işlemleri, günün erken saatlerinde yaşanan kısa süreli düşüşün ardından dengelendi.
Petrol fiyatlarında geçen hafta yaşanan yüzde 13’lük artışa ek olarak, bu hafta da yüzde 1’lik bir yükseliş yaşandı. Bu artışın enflasyonist baskıyı artırması, Çarşamba günü toplanacak olan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi ihtimalini daha da azaltabilir. Piyasa fiyatlamalarına göre, Fed’in şu anki yüzde 4,25–4,5’lik faiz bandında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Temmuz ayında da bir hareket olasılığı oldukça düşük görülüyor.
JPMorgan ABD başekonomisti Michael Feroli, “Komite yeni ekonomik tahmin setini açıklayacak. Daha önce bu yıl için iki faiz indirimi öngörülüyordu, ancak şimdi yalnızca bir indirim bekleniyor,” dedi.
Piyasa, hâlâ Aralık ayına kadar iki indirim olabileceğine inanıyor. Bu indirimin ilk adımının ise Eylül ayında gelmesi bekleniyor. Salı günü açıklanacak ABD perakende satış verileri de bu süreçte belirleyici olacak. Özellikle otomotiv sektöründeki düşüşün manşet verileri aşağı çekebileceği öngörülüyor. ABD’de Perşembe günü resmi tatil olması nedeniyle işsizlik başvuruları verileri Çarşamba günü açıklanacak.
Yatırımcılar gelişmeleri yakından takip ederken, MSCI Asya-Pasifik Endeksi yüzde 0,1 arttı. Japonya’nın Nikkei endeksi yüzde 0,8, Güney Kore borsası ise yüzde 0,5 yükseldi. Çin’de açıklanan veriler, Mayıs ayında perakende satışların yüzde 6,4 arttığını ve sanayi üretiminin beklentilere paralel seyrettiğini gösterdi. Çin’in CSI300 endeksi de yüzde 0,1 yükseldi.
ABD borsalarında S&P 500 vadeli işlemleri yüzde 0,1, Nasdaq vadeli işlemleri ise yüzde 0,2 değer kazandı.
Avrupa tarafında ise petrol ithalatına olan bağımlılık nedeniyle daha temkinli bir seyir gözlendi. EUROSTOXX 50 vadeli işlemleri yüzde 0,2, Almanya DAX vadeli işlemleri yüzde 0,3 gerilerken, İngiltere FTSE vadeli işlemleri yatay seyretti.
ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 4,41 seviyesine çıkarak güvenli liman talebinin zayıf kaldığını gösterdi. Döviz piyasalarında ise dolar, Japon yeni karşısında yüzde 0,2 değer kazanarak 144,39 seviyesine çıktı. Euro ise yüzde 0,1 düşüşle 1,1530 dolara geriledi.
Petrol fiyatlarındaki yükseliş, enerji ithalatçısı olan Japonya ve Avrupa Birliği için olumsuz etkiler yaratırken, enerji ihracatçısı ülkelerin para birimleri güç kazandı. Norveç kronu, 2023 başından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Kanada doları da destek gördü.
Deutsche Bank analistleri, “Enerji ticaret dengesi pozitif olan ekonomilerin para birimlerinin bu şoktan fayda sağlaması beklenmeli. ABD doları da artık bu kategoriye giriyor, çünkü ülke net enerji ithalatçısından ihracatçısına dönüştü,” değerlendirmesinde bulundu.
Bu hafta Norveç ve İsveç merkez bankaları da faiz toplantılarını gerçekleştirecek. İsveç Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapması bekleniyor. İsviçre Merkez Bankası’nın ise Perşembe günü en az çeyrek puanlık indirimle faiz oranını sıfıra çekmesi öngörülüyor. Hatta İsviçre frangının gücüne bağlı olarak faizin negatife geçme ihtimali de konuşuluyor.
Japonya Merkez Bankası ise Salı günü toplanacak ve büyük olasılıkla faiz oranını yüzde 0,5 seviyesinde sabit bırakacak. Ancak yılın ilerleyen dönemleri için sıkılaşma sinyallerinin korunması bekleniyor.