ABD ile Çin arasında hafta sonu gerçekleşen görüşmelerin ardından, karşılıklı olarak uygulanan bazı ağır gümrük tarifelerinin geçici olarak azaltılması konusunda varılan anlaşma, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret savaşının yumuşama sinyali olarak değerlendirildi. Bu gelişmeyle birlikte küresel hisse senedi piyasaları önemli ölçüde değer kazandı.
ABD ve Çinli yetkililerin, birbirlerine uyguladıkları tarifelerin büyük kısmını geçici olarak askıya aldıklarını duyurmasının ardından, yatırımcı güveni artarken, piyasalar da hızlı tepki verdi. Özellikle ABD Başkanı Trump’ın göreve dönüşünden bu yana ticaret politikalarıyla ilgili açıklamaların piyasalarda en büyük dalgalanma nedeni haline gelmesi dikkat çekiyor.
New York’ta pazartesi sabahı başlayacak olan işlemler öncesinde S&P 500 vadeli işlemleri %3 artışla açılışa işaret ederken, bu artış nisan ayından bu yana endeksin en iyi günü olabilir. Teknoloji ağırlıklı Nasdaq vadeli işlemleri ise %4 civarında yükseldi.
Geçici de olsa ABD-Çin ilişkilerindeki bu yumuşama, Trump yönetiminin attığı son adımlardan biri oldu. Geçtiğimiz ay birçok ülkeye beklenmedik şekilde yüksek tarifeler getiren açıklamalar sonrasında hisse senetleri sert düşüş yaşamıştı.
Şubat ayında zirve seviyesinden yaklaşık %20 gerileyen S&P 500 endeksi, o tarihten bu yana ABD’nin uyguladığı tarifelere yönelik muafiyetler ve duraklatma kararlarının ardından kayıplarının yaklaşık üçte ikisini geri kazandı.
Cenevre’deki hafta sonu görüşmelerinden sonra yayımlanan ortak açıklamada, ABD ve Çin’in 90 günlük bir süre için karşılıklı gümrük vergilerini düşürme ve bu sürede ticaret müzakerelerini sürdürme konusunda uzlaştıkları belirtildi.
Açıklamaya göre, ABD Çin’den yapılan ithalata uygulanan %145’lik gümrük vergisini %30’a indirirken, Çin de ABD menşeli ürünlerdeki %125 oranındaki vergi yükünü %10 seviyesine çekecek.
Bu haberin ardından ABD doları birçok para birimine karşı değer kazanırken, Hazine tahvili getirileri de yükseldi.
Asya tarafında, Hong Kong’daki Hang Seng endeksi %3’e yakın artarken, Avrupa’nın Stoxx 600 endeksi ise %1 yükseldi. Küresel ekonomik büyümeye duyarlı olan petrol fiyatları da %3’ten fazla arttı.
Tüm bu iyimserliğe rağmen, yatırımcılar halen Başkan Trump’ın her yeni açıklamasının ardından oluşan dalgalanmalardan dolayı temkinli. Deutsche Bank’ın döviz araştırmaları küresel başkanı George Saravelos, ABD ile Çin arasında yaşanan bu “iyi planlanmış yumuşama”nın, Trump’ın kararsız gümrük politikalarına dair daha net bir çerçeve sunduğunu belirtti.
Saravelos, ABD ile büyük ticaret fazlası bulunan Çin’in %30 oranında bir tarife ile karşı karşıya olduğunu, dengeli ticaret ilişkisine sahip İngiltere’nin ise geçen hafta yapılan anlaşma sonucunda çoğu üründe %10’luk tarife uygulayacağını hatırlatarak, “Bu iki rakam, ABD tarifelerinin bu yıl nereye varabileceğine dair bir sınır çiziyor,” dedi.
Hafta sonunda Washington ve Pekin, karşılıklı olarak uygulanan ve ticareti neredeyse durma noktasına getiren misilleme tarifelerden sonra ilk kez yüz yüze görüştü. Görüşmeler öncesinde yatırımcılar somut bir ilerleme beklentisi içinde değildi; ancak taraflardan gelen açıklamalar, kayda değer ilerleme sağlandığı yönündeydi.
Bu gelişmeler, Japonya, Güney Kore ve Çin ana karasındaki borsalarda da küçük artışlarla yansıma buldu. ABD-Çin tarifeleriyle ilgili detaylar, Asya borsaları kapandıktan sonra açıklandığı için tepkiler sınırlı kaldı.
Nomura Araştırma Enstitüsü baş ekonomisti Takahide Kiuchi, “ABD ile Çin arasındaki tarifeler konusundaki çatışma önemli bir engeli aşmış görünüyor,” dedi. Trump yönetiminin, tarifelerin ABD ekonomisine ciddi zarar verebileceğini fark ettiğini belirten Kiuchi, bu nedenle %100’ün üzerinde yeni vergi artışlarının yeniden gündeme gelmesinin düşük ihtimal olduğunu ifade etti.
Küresel ticarete en çok bağlı sektörlerdeki hisseler ise en sert yükselişi yaşadı. Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı firmalarından A.P. Moller-Maersk ve Hapag-Lloyd’un hisseleri %10’un üzerinde değer kazandı.
Ekonomistler, ABD-Çin arasındaki ticaret gerilimlerinin küresel ekonomide durgunluk riskini ciddi şekilde artırdığı konusunda uyarılarda bulunmuştu. Dünya Ticaret Örgütü, dünya ekonomisinin rakip bloklara bölünmeye devam etmesi halinde, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın uzun vadede %7’ye kadar düşebileceği uyarısında bulundu. Uluslararası Para Fonu da, nisan ayında yayımladığı raporda, G7 ülkeleri için 2025 büyüme tahminlerini büyük ölçüde ABD tarifeleri nedeniyle düşürdüğünü açıklamıştı.